27 Ekim 2012 Cumartesi

Başlangıç





Ne zamandır bekletiyorum bu işi. Dedim ki artık zamanı geldi ve sonunda yapmak istediğim bu olduğuna karar verdim. Oldum olası sevdim yazmayı, bana keyif veren uğraşlarımı dostlarımla paylaşıp konuşmaktan, anlatmaktan, öğretip birlikte üretmekten de büyük keyif alıyorum. O halde ikisini birleştireceğim platform bu olmalı. Ben buradan sizinle örgüyü, şişi, tığı, keçeyi, dikişi, kumaşı kısacası kendi hobilerimi paylaşacağım. Ben uğraşırken öylesine keyif alıyorum ki, birazını olsun sizlere buradan aktarabilirsem eminim siz de işin ucundan tutmak, bu kış elinize bir çift şiş, bir tığ alıp örmek isteyeceksiniz.
Ben bu konularda profesyonel değilim bu arada. Evet örmeyi biliyorum ama öyle çok iyi falan değilim sadece seviyorum, yaparken çok keyif alıyorum ve meraklıyım araştırıyorum, öğreniyorum, uyguluyorum. Burada gördüklerinizin ve göreceklerinizin hepsi basitçe örgüyü, tığı bilenlerin yapabileceği şeyler olacak. Yani ben yapabiliyorsam siz de yapabilirsiniz. Lütfen yapın, gerçekten keyif alacağınıza eminim. Elimden geldiğince iyi anlatacağım, fotoğraflayacağım ki siz de benim kadar keyifle yapabilesiniz.



Epeydir kafamda bu hayalle, çokça vaktim araştırma yapıp yeni modeller keşfetmekle, denemekle, blog blog dolaşıp, mağaza mağaza gezip fikir edinmekle geçti. Bu arada örülenler giyildi, hediye edildi, sevenlerle paylaşıldı. Kimisi beğendi , kimisi bayıldı, kimisi takdir etti, kimisi delirdi dedi :) 



Her şeye rağmen, o tığ, o şiş, o malzeme her ne ise elden hiç düşmedi. 2 yıl yıl önce, finans direktörü iken bir anda biten ( çok da hayırlı olan) meslek hayatımın ardından, hayat bana hobilerimi, evimi, ailemi, bundan daha da önemli birşey olmadığını hatırlattı. Hele ki 8 yaşındaki oğlum " anneler çalışmayıp, çocuklarının yanında olmalı" deyiverdi ya birgün - sanki kendi annesi hep yanındaymış gibi. O zaman dedim, en hayırlısı imiş bu benim için. Hayat yeni başlıyormuş. Neyse bu başka bir günün konusu olsun.



Çatı katına kurduğum atölyemde örüyorum, tığ ile şiş ile, renk renk ip ile. Kurdelelerim, düğmelerim, iplerim, motiflerim, kitaplarım, dikiş makinem, makaslarım var. Keçe yapmaya da bayıldım. Rengarenk ham yünlerim, hazır keçelerim, keçe iğnelerim de atölyedeki yerlerini aldılar. Bir dönem 6-7 arkadaşıma ders verdim bu atölyede. Birlikte ördük, keçe yaptık, sohbet ettik, eğlendik. Böylece doğdu Yeşim'in Atölyesi. Ve bundan sonra buradan "yesiminatolyesi.blogspot.com" adresinden atölyemde olup bitenleri, hayatımda olup bitenleri, bildiklerimi, bilmediklerimi, gördüklerimi, sevdiklerimi sizlerle paylaşıp, belki sizleri de elinize tığ şiş iğne kumaş alıp, üretmeye yaratmaya kışkırtacağım.





Umarım hep birlikte kalırız. Umarım aldığım keyfi yeterince iyi kelimelere dökebilirim ki siz de benim kadar keyfi alın.




Tanıştığımıza memnun oldum. Görüşmek üzere. Hoşçakalın.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder